Kapak, 7 Kasım 1972, Siyasi Krizlerin Kaynağı C.H.P

Pazar, Temmuz 27, 2008

Kapak, 30 Ekim 1972, Türkiye'nin Çözüm Bekleyen Meseleleri

Kapak, 10 Ekim 1972, Milli Dış Politika İstiyoruz!

Kapak, 3 Ekim 1972, Ortak Pazar Hakkında Millet Karar Vermelidir!

Kapak, 26 Eylül 1972, Asrımızda Mazlum Milletlerin Davası!

Kapak, 5 Eylül 1972, Milli Uyanış Hareketleri Karşısında Masonluk Ne İstiyor?

Salı, Temmuz 22, 2008

Kapak, 29 Ağustos 1972, İğrenç Bir İstismarın Hikayesi-TÖS'ün İç Yüzü

Kapak, 22 Ağustos 1972, Milletin Zaferleri Devam Edecektir!

Kapak, 6 Ağustos 1972, Kooperatifleşmede Millilik Şarttır

Perşembe, Temmuz 17, 2008

Kapak, 1 Ağustos 1972, Türk köylüsünün dertleri ve Milli Tarım Politikası

Kapak, 18 Temmuz 1972, Esir Milletlere Hürriyet!

Kapak, 27 Haziran 1972, Milli Menfaatlerimize Aykırı Turizm Politikası Değiştirilmelidir!

Kapak, 20 Haziran 1972, Siyasi Kumar

Cumartesi, Temmuz 12, 2008

Sloganlar

Perşembe, Temmuz 10, 2008

. Milletim Uyan!
. İman et, mücadele et, zafer senindir!
. Yaşasın Millet, kahrolsun Millet Düşmanları!
. Ordu-Millet el ele!
. Kan kan kan, Kıbrıs, Küdüs, Türkistan!
. Zafer Hakkın ve Hakk'a inananlarındır!

Kapak, 13 Haziran 1972, Ortak Pazar İçinde Kültürümüz Ahlakımız Devletimiz Ekonomimiz Korunabilir mi?

Çarşamba, Temmuz 09, 2008

Kapak, 6 Haziran 1972, Halk ve Aydınlar Yeni Hükümetten Neler Bekliyor?

Kapak, 30 Mayıs 1972, İnsanlığı kurtaracak yeni bir çağ, yeni bir fetih!

Kapak, 23 Mayıs 1972, CHP'de Sosyal Demokrasi mi yoksa, Marksizm - Leninizm mi?

Kapak, 16 Mayıs 1972, Komünizm Lanetleniyor - Milli Karar Toplantısı

Kapak, 9 Mayıs 1972, Türk Generaline Sıkılan Kurşun!

Kapak, 25 Nisan 1972, Millet Nasıl bir İktidar İstiyor?

Salı, Temmuz 08, 2008

Kapak, 18 Nisan 1972, Vahşete LANET! Önkuzu Nasıl Şehit Edildi?

Kapak, 11 Nisan 1972, Rusya'ya Karşı Milli ve Gerçekçi Bir Politika

Kapak, 4 Nisan 1972, Komünizm'in Kökünün Kazınması için Alınacak Tedbirler

Kapak, 21 Mart 1972, İdamlar Hakkında Polemikler

Kapak, 14 Mart 1972, Avrupa'nın Türkiye'ye Bakışı

Kapak, 7 Mart 1972, Sıkıyönetim İddianameleri ve CHP'de Suçluluk Telaşı

Kapak, 28 Şubat 1972, Kıbrıs'ta Tehlikeli Gelişmeler

Kapak, 22 Şubat 1972, Haşhaş Ekimi Neden Yasaklanıyor!

Kapak, 15 Şubat 1972, Siyon Maliyesinin Ajanı Türkiye'de Ne Arıyor?

Kapak, 8 Şubat 1972

Kapak, 1 Şubat 1972, Ortak Pazar Millete Mezar

Mücadele Birliği - Notlar

Salı, Temmuz 01, 2008

Birkaç konuya dikkat çekmek istedim.
Adımı vererek yayınlamanızda da bir sakınca görmüyorum.

1-Mücadele Birliği, Türkiye'nin yakın tarihinde teşekkül etmiş en halisane teşkilattı. 1977'ye kadar mensubu olduğum Mücadele Birliği, hayatımda gurur duyduğum bir dönem olarak kalmıştır; Mücadeleci olmakla da hala gurur duyuyorum.

2-Birtakım kişilerin hataları yüzünden dağılan teşkilatı sorgulamak, hatalar yüzünden Mücadele Birliği'nden pişmanlık duymak gerçekten büyük haksızlıktır. İlk kopan kuşaktaki ağabeylere (N. T , C.Ç , Ö. Z.B. ) ısrarla sormama rağmen kopuş nedenini bir türlü öğrenemedim. Onların açıklamadıkları gerçeği birkaç yıl sonra bizzat görerek; ilgilileri haddimi de aşarak uyardım. Bütün bunlara rağmen ne teşkilatın, ne de kardeşlerimin bir suçu, bir günahı olduğunu düşünmüyorum. öz kardeşlerimizle paylaşamadığımız maddi-manevi pek çok şeyi Mücadele Birliği içinde paylaştık ve hala iyi ve kötü günlerimizde ilk aklımıza gelen isimler, bu kardeşlerimizdir. Bundan pişmanlık duymak değil; kanaatimce gurur duymak gerekir. En azından ben duyuyorum.

3-Sayın N. E'nin eleştirisini dikkatle okudum. eleştirilerine yer yer katıldığım noktalar olmakla birlikte, kendisini çok sevmeme rağmen katılmadığım noktalar da var. Ayrıca, kendisinin de affına sığınarak Mücadele Birliği'nin dağılmasında kendilerini de sorumlu tutuyorum. Şöyle ki: 1977 baharında Sayın Y. A.A. ağabeyim, Sayın K.Y. ağabeyim ve Sayın N. E. ağabeyimle yaptığımız bayağı uzun bir toplantıda; kendilerine Mücadele Birliği'nin işlevini ve gücünü kaybetmeye başladığını ifade ederek, bunun temel müsebbibinin Sayın A. E. olduğunu; Mecmuada yayınlanacak bir başyazıda Sayın A. E'nin bir müddet dinleneceğinin duyurulmasını ve Anadolu teşkilatlarının buna hazır olduğunu söyledim. Aksi takdirde, teker teker hepsinin de uzaklaştırılacağını hisssettiğimi belirttim. Zikrettiğim bu isimler şahitlik etmeseler ya da unuttularsa da Allah şahittir. Bu konuşma sonunda, çok sevdiğim Y.A.A. ağabeyim bana uzun uzun nasihatlerde buludu, o kadar... Şimdi sorgulanması gereken Mücadele Birliği mi, yoksa N.E,Y.A.A, K.Y. mı? Binlerce kardeşimin hiçbir şeyden haberi bile yokken, her söylenileni ikiletmeden yaparken ve yapmaya da hazırken, merkezdeki bir kişiye sahip çıkılamadığı için bu vebal kimin?

4-Öğrencilik yılları bitmiş, artık yetişkinliğe adımlar atılmaya başlanmıştı... Yani herkei az ya da çok geçinme derdi almıştı. Diğer teşkilatlar kültürel çalışmalar yanında ekonomik örgütlenmelere giderken biz ne yaptık? Bu gerçeği Sayın İ. K.'ye aktardığımda, resmen kendi işime bakmam gerektiği söylendi... Kim suçlu şimdi? Millet Partisi'ne, Bizim Anadolu'ya, Bayrak'a verilen emek ve enerji, ileriye dönük yatırımlara yönlendirilseydi sonuç nasıl olurdu? Kaldı ki, sayın A. E.nin her fırsatta birlikte olduğu Sayın E. Ören, böyle bir teşkilatma örneğini apaçık veriyordu. Bu tür girişmleri aralarında konuşup konuşmadıklarını elbette bilmem mümkün değil ama, yanyana geldiklerinde herhalde Fener-Galatasaray muhabbeti yapmıyorlardı, ya da en azından ben öyle sanıyorum. Bu canı örnek önlerinde dururken, bir çocuğun bile atılmayacağı maceralar atılmak, bütün teşkilatı da arkalarından sürüklemek neyin nesiydi? Burada Mücadele Birliği mi sorgulanmalı, yoksa merkezdeki ağabeylerim mi?

5-Anadolu'dan zar zor temin edilen parayla ne yapıldı? M. E.A.'nın tirajı yok denecek kadar az olan, birkaç tahta sandalye, birkaç da masası olan ve berbat baskısı olan Bizim Anadolu gazetesine ortak olundu... Sanki kendi yayın organımız yoktu... Sanki Yeniden Milli Mücadele Bizim Anadolu'dan daha az prestijliydi... Bu da yetmedi, bir müddet sonra hurdaya çıkacak Yeni Ortam matbaası ve gazetesi satın alındı. Alın size ikinci hata. Günlük bir gazeteyi besleyecek kadar ne yetişmiş kadro, ne sermaye ne de satış gücü... Hem toplanan sermaye, hem de emekler eridi gitti... Bütün bunlar olurken, hata Mücadele Birliğî'de miydi, yoksa ağabeylerimde mi? Aklı selim birisinin bütün bunlara engel olmak aklından geçmedi mi?

6-Başka bir komedi de Millet Partisi... Ahı gitmiş, vahı kalmış ve Rahmetli Osman Bölükbaşı'nın bile umudunu kestiği partiye girip, tabir yerinde ise "ölüyü diriltmek" kimin fikriydi? Ankara'da bir bina iki telefon sahibi olma adına, bir teşkilat böylesine sonu belli maceraya neden sürüklenir? Bu kadar amatör olunabilir mi? Olundu maalesef... Çünkü Sayın A.E.'ye bizler aracı ile bile ulaşamazken, burda adlarını zikretmeyeceğim -ki teşkilatın dışında olan bu isimleri aşağ yukarı herkes bilir ya da tahmin eder- kişiler Sayın A. E. ile kolkola , koskoca teşkilatı sonu gelmez maceralara sürüklüyorladı. Bu sonu belli maceralar yaşanırken benim sevgili ağabeylerim sadece seyrediyor; istisnasız hepsi "birinci adam" olmayı göze alamıyorlardı. Şimdi kimi sorgulamak lazım?

7- Hadi diyelim ki A.E. kendi kafasınca ve hiç kimseyi dinlemeden teşkilatı angaje ediyordu. Koskoca ağabeylerime Fatih Kanunnamesi'ni buradan mı hatırlatmalıyım? Fert mi, teşkilat mı tercihini yapayanlar mı sorgulanmalı, yoksa Mücadele Birliği mi?

8-Çalışamanızdaki iyi niyetten kat'iyyen şüphem yok. Ama birtakım yayınlardan söz ederken PINAR, GERÇEK gibi degilerden, üzerinde çalışmalar yapılan kitaplardan neden söz edilmediğini merak ettim. Kaldı ki, anadolu teşkilatlarının zaman zaman yayınladıkları bir yığın dergi de var. Eğer bir araştırma konusu ise çalışmanız, bu eksiklerle kadük kalır.

9- Gene sitenizde "Çeşitli Bağlantılar" adı altında verdiklerinizin yanında başka bağlantılar da yok mu? Mesela Araştırma ve Kültür Vakfı, Pınar Yayınları, Umran Dergisi neden alınmamış? Tüm kalbimle unutulmaktan kaynaklanan bir ihmal olmasını diliyorum.

10- Burada izinleri olmadan adlarını zikretmeyi ahlaki bulmadığım ve kendilerini üzeceğimi tahmin ettiğim değerli ağabeylerimin sadece adlarının baş harflerini rumuz halinde bilinçli olarak yazdım. Mücadele Birliği ile ilgilenen herkes, bu rumuzların kimlere ait olduğunu gayet iyi bilecektir.

Çalışmalarınızda başarılar diliyor, bu vesile ile ilgili sitenizi ziyaret edecek tanıdığım-tanımadığım Mücadele Birliği eski mensubu kardeşlerimi hasretle kucaklıyor, kendileri ile hala övünç duyuyorum. İyi ki Mücadele Birliği vardı. İyi ki mücadeleci kardeşlerimle birçok şeyi paylaşma mutluluğunu tattım.

Allah'a emanet olunuz.

Tahir YÜKSEL

Son Yorumlar

İman Et
Mücadele Et
Zafer Senindir!
Zafer Hakkın
ve Hakk'a inananlarındır!
Kopyalama hakları: GNU, GÖBL.