PINAR DERGİSİ için vefâ programı

Perşembe, Mayıs 28, 2009

İlim kültür ve sanatta PINAR DERGİSİ için vefâ programı

KÜLTÜR VE SANAT DERGİCİLİĞİNDE
MÜCADELECİ BİR MEKTEP
"PINAR"


- 70’li yılların gençlik hareketleri içerisinde öne çıkan bir Edebiyat dergisi: PINAR
- Misyonu olan, geleneği olan, davası olan bir dergi olarak: PINAR
- PINAR dergisi neden çıktı?
- Neler yaptı, ilkleri neler?
- Ne kadar insana ulaştı?
- Neden PINAR ve ekolü görmezden geliniyor?
- Büyük bir birikimin ve kadim bir medeniyetin taşıyıcısı ve mektebi olarak: PINAR

PINAR’ a emeği geçmiş, vefat etmiş isimler için Slayt Gösterisi
-Mehmet Çetin
-Necati Aykan
-Gömülü Çoban (Faik Eryıldız)
-Mehmet Ali Taşçı

Pınar Dergisi Sergisi

Katılımcılar
-Gazi Altun
-Şefik Dursun
-Haşim Vatandaş
-Cevat Özkaya
-Hasan Erden
-Mehmet Akif Ak
-Mustafa Ruhi Şirin
-Bestami Yazgan
-Veli Şirin
-Muhammed Nur Doğan


Düzenleyen:
Kâmil Büyüker (kbuyuker@hotmail.com)
0 505 3146978
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi
(Kızlarağası Medresesi)
Sultanahmet-İstanbul
Tarih: 30.05.2009
Saat: 18.00- 20.00

Yerlerini Terk Eden Okçular

Salı, Mayıs 26, 2009



ZİYA YÜREKLİ, YENİDEN MİLLİ MÜCADELE'NİN DÜNYAYI VE TÜRKİYE'Yİ YÖNETENLERİN GÜNDEMİNDE OLDUĞUNU BİLİYORDU. MÜCADELECİLERİN ÜZERİNDE AÇIKCA OYUN OYNANDIĞINDAN OYUNA GELMEMEK ÖNEMLİYDİ. UHUD'DA YERLERİNİ TERKEDEN OKÇULAR GİBİ OLMAMAKTI TEK KAYGISI.

Ziya Yürekli Hoca, davasını canından aziz bilirdi. Davasına kendini adadığı için son derece ciddi, titiz ve düzenli bir hizmet hayatı vardı. Yeniden Milli Mücadele dergisini ve diğer yayınları ilk sayılarından itibaren arşiva yapmıştır. Mücadele Birliği, Islahatçı Demokrasi Partisi ve Millet Partisi'ne ilişkin yapılmış yayınları da kapsayan bir büyük aşivdi bu. Hareketle ilgili her şeye büyük değer verdiğini bildiğimden ben de haber, yorum ve belgelerle karşılaştıkça kendisine sunardım ve çok mutlu olurdu.

Türk İstihbaratındaki Gizli Kayıtlara göre 1972 yılında Ankara Marmara Oteli'nde yapılan Gizli Devlet Brifinginde Yeniden Milli Mücadele’ hakkında konuşulduğu ortaya çıkmıştı. Gazeteci Yılmaz Polat “CİA’nın Muteber Adamları” isimli kitabında Milli İstihbarat ve Askeri istihbaratta Yeniden Milli Mücadele’ hareketinin1972 yılında İslami esaslara dayanan bir örgüt olduğuna ilişkin önemli bir belge olduğunu yazıyordu. Kitabı kendisine takdim ettiğimde, oturup ciddi bir şekilde inceledi ve bir kaç gün değerlendirmeler yaptı.

Bana yazarı bir kaç kez sordu. Yılmaz Polat ne bir romancı, ne de bir hikâye yazarıdır. Washington'da 23 yıl görev yapmış ciddi bir gazetecidir o. Amerika’nın Ortadoğu politikasını ve Türkiye-Amerika ilişkilerini anlattı ömrü boyunca: “Barış İçin Oradaydılar / Prola: Kıbrıs”, “Alo Washington”, “Washington Ankara Hattı”, “CİA’nın Muteber Adamları”, “Amerika’nın Şahinleri Kargaları”, “Washington’da Akrobasi” ve “Türkiye’de İslamcı Akımlar” (Graham Fuller'den Çeviri) kitapları, Washington'da geçirilmiş 23 yılın dökümü. Dolayısıyla bilgi kesinlikle doğruydu.

“Türkiye'yi seven namuslu, onurlu, siyaset adamı, bürokrat, işadamı ve gazeteci gördüm. Türkiye'yi ve Türkleri seven Amerikalılar tanıdım. Her meslekten yağ tüccarlarına rastladım.” diyordu, Yılmaz Polat.

Kitaplarının birinde Yılmaz Polat, “altı başkanlık döneminde Türkler, Türk geçinenler, Türk dostları ve Türklerden geçinenleri” anlattığını söylüyor. “Türkiye'ye 'cephe ülkesi' diye gaz veren Amerikalı dostlarımızın, Irak Savaşı'nda yaptıklarına yer verdim. Türkiye düşmanlığı olmasa sıradan adam bile olamayacak bazı Amerikalılar ve Amerika'dan medet umanları teşhir ettim. Amerika'ya yapılan resmî, özel ve çok özel ziyaretleri, bu ziyaretlerde yaşanan olayları yansıttım. Türkiye'de 'Yankee Go Home' ya da 'Şeytan Amerika' diyenlerin Washington'a gelince nasıl rota değiştirdiklerini ibretle okuyacaksınız..” diyor. Ziya Yürekli, bu cümlelerin altını kırmızı kalemle çizmişti.

Yıllarca Türkiye'de görev yapan CIA bölge sorumlusu Graham Fuller'ın Türkiye'deki İslami hareketler hakkında yaptığı çalışmalar ve Türkiye'deki gelişmelere yer verilen “CİA’nın Muteber Adamları” isimli bu kitapta, 3 Kasım 1972 tarihinde, Ankara'da, Marmara Oteli'nde ''Gizli'' bir 'Devlet Brifingi' yapıldığı anlatılıyor.

''Türkiye'de Yıkıcı Faaliyetler'' başlıklı brifinge Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan , Genelkurmay Baskanı, Kuvvet Komutanları ve MİT Müsteşarı katılmış.

Orgeneral Turgut Sunalp Başkanlığındaki brifing ekibinde 5'i General 12 subay varmış.

Brifing tam gün sürmüş. Birifingteki sunumda ''Türkiye'de Aşırı Sağ Akımlar'' 5 başlık altında anlatılmış: 1-Amaç ve tarihçe, 2-Aşırı Sağ gruplar, 3-Yapılan Operasyonlar ve Neticeleri, 4-Halihazır durum ve faaliyetler, 5-Derleme. 207 sayfadan oluşan brifingte 30'dan fazla belgeye de yer verilmişi. Belgeler arasında Mücadele Birliği’nin İslami esaslarına dayanan bir örgüt olduğu anlatılıyor.

Yurt içi ve dışı İslamcı kuruluşlar şunlar: 1. Mücadele Birliği, 2. İlim Yayma Cemiyeti, 3. Komünizmle Mücadele Derneği, 4. Rabıtatül Alemi İslamin, 5. Hizb-üt Tahrir

“Mücadele Birliği : Liderleri, Necmettin Erişen, Aykut Edip Ali, Mevlüt Baltacı, Melih Gökçek ve Yılmaz Karaoğlu'dur. Gayesi merkezi otoriteye bağlı İslami esaslardan kuvvet alan devlet nizamını kurmaktır. Antikomünist olmak, antisosyalist olmak, antikapitalist olmak, milli değerlere saygılı olmak, İslam’a tam bağlı olmak ve İslami esaslara göre yaşamak bu kuruluşun ana umdeleridir. Sağ eğilimli gençler bu örgütün faaliyet alanına girer.'' deniliyor.

Ziya Yürekli Hoca, davasının dostları tarafından da, düşmanları tarafından da bilindiğini söylerdi sık sık. Hareket üzerinde büyük oyunlar oynandığının da farkındaydı. Oyuna gelen kardeşlerinin bir bir teşkilattan kopup dağılmalarından büyük acı duyardı.

Hareket üzerinde büyük oyunlar oynandığının da farkındaydı. Oyuna gelen kardeşlerinin bir bir teşkilattan kopup dağılmalarından büyük acı duyardı.

İhanet planları ve komplolar, ta başından beri hizmetin üzerine bir sonbahar gibi çökmüş, yaprak dökümü gibi kardeşleri bir bir ayrılmışlardı. Bu ayrılıkların, bir öne geçme, yarışta ileriye atılma şeklinde olmayışı üzerinde dururdu. Ayrılan adeta ölüyordu; açıkca dökülüyorlardı. Ona acı veren de buydu..

"Uhud Savaşı'ndaki okçulara benzemeyeceğim!" derdi, ayrılanlara uyup. Bile bile yanlış yapamazdı.

Hizmet içinde durmak, hizmete katkıda bulunmak çok önemliydi bu yüzden.

MUSTAFA YÜREKLİ
www.hadimulkuran.blogcu.com

Son Yorumlar

İman Et
Mücadele Et
Zafer Senindir!
Zafer Hakkın
ve Hakk'a inananlarındır!
Kopyalama hakları: GNU, GÖBL.