İslam İnancının Temelleri, Akaid, Ömer Nesefi

Cumartesi, Kasım 08, 2008

İSLAM İNANCININ TEMELLERİ

Sunuş

Bu kitap, İmam Ömer Nesefi hazretlerinin akaid kitabı esas alınmak suretiyle, yayınevimiz taralından hazırlanmıştır. Kitabın metni bayın Keyid Ahsen"e tercüme ettirilmiş, bu tercüme, gözden geçirilmiş, dili lashılı cemmiş, metinde, bugünün muslümamnın anlamakta güçlük çekeceği ve derinleştirilmesi gerekli bölümler, işaret edilerek, metin şerh ettirilmiştir.

Kitabın daha iyi anlaşılması ve ihtiyaca cevap vermesi için kitabın pfanı metin aynen kalmak kaydıyla, ilaveler sureliyle geliştirilmiştir. Metnin ayrıca verilmesiyle, kitap metni İle, yapılan ilaveler, düzenlemeler ve yorumların kaşnıamasına itina edilmiştir.

Akaid, İslam inançlarının temeli olarak, kesinlikle anlaşılmalı ve İslama inancı sağlamaya vesile olmalıydı. Bu maksatla akaidin önemini açıklamalı îslâmm zuhurundan bu güne ehli sünnet inancının tarihi seyri gösterilmeli, insanın kurtuluşu için Allahın Resulü ve ashabı ile büyük imamlarımız vasıtasıyla bugünlere intikâl eden kurtuluş kaynağına yönelen ve hala zihinleri meşgul eden saldırıların mahiyeti ve kaynağı gösterilmeli, mukayeseler yoluyla, insanlığın ve insanlarımızın kurtuluşu için İslama temiz bir inançla bağlanmaları için, bir davet olmalıydı. Bunu yapmaya çalıştık.

Dileriz ki, bu hizmetimizde başarılı olalım ve İslama susamış insanlarımıza, İslâm ilimlerinin bu hazinesinden istifade etme imkânını sağlayabilelim. Gönüllerde ve fikirlerde îslâm için sevgi tohumlan ekebildiyse, Îslâmm hayati Önemini kavratabiîdîyse, inanç hatalarından sakındırıp, Al'ahın razı olduğu inanç ve düşünceye götürebildiyse mutluyuz.

IHI tün dikkatimizle çabaladık, titizlikle en ince teferruata kadar daldık ve hata etmemeye çalıştık. Ama kim hatadan arınmış olduğunu iddia edebilir.

Kitaba emeği geçenleri zikrederken, kardeşimiz Mehmet metin'e rahmet vesilesi otur umuduyla, onun isteğimiz özere sözlük kısmını hazırladığım ve kitabı İtina ile daktilo ettiğini belirtiyoruz.

Sayısız hamd ve sena Allah'a, salât ve selâm Resulûnedîr. Bayrak Yayınları1[1]
Onaltıncı Baskı İçin

Bilindiği gibi, Âkaid, îslâm dininin temelidir. Mutluluğa giriş, kurtuluşa ermek için zaruri şart, diliyle şahadet kelimesini söylemek, kalbiyle de söylediklerini doğrulamaktır. Fakir, zengin, genç-ihtiyar, âlim, ümmi, sağlıklı, hasta bütün akıl sahipleri için, dünyada İslâm dairesine girme, nin, âhirette cehennem azabından kurtuluşun ilk ve vazgeçilmez şartı bu mübarek hakikati dil ile söylemek, kalb ile ikrar etmek demektir. Bu ilk temel hakikat üzerine, bu hakikatten çıkan îman konusunun ayrıntıları da îman edilmesi gerekli hakikatleri bir silsile, bir bütün haline getirir.

îslâm bizi îman etmeğe, güzel amellerde bulunmağa ve güzel ahlâka çağırıyor. Güzel ameller —ameli saliha— güzel ahlâk, hakikatçı düşünce, mutlu bir yaşayış ancak salih bir îmana dayanır. Çünkü böyle bir îmana dayanmayan eylemin, ahlâkın, düşünce veya düzenin kıymeti ve faydası bulunmaz.

Zamanımızda dikkatli bir araştırma, ülkemizi ve İslâm âlemini etkisi altına alan moda düşünce tarzlarının, ahlâk sistemlerinin, ekonomi ve sosyal sistemlerinin v.b. dayandığı temellerin gayri insanî, gayri ahlâkî oldukları gibi, îsîâm îmanı ve bakış tarzı ile de kavga halinde olduğunu ortaya çıkarır.

Ülkenin bir buçuk asırdan beri yaşadığı kimlik bunalımı, medeniyetler kavgası, medeniyetimizin kendi kültür kökleri ile kopan, unutulan bağlan tesis etmek son derece hayati hale getiriyor. Bu yüzden itikadda mezhebimiz İmam Maturudi Hazretlerinin talebesi Ömer Nesefi'nin İslâm imanım özet halinde veren bu kitabı yayınlayarak çok önemli bir görevi yerine getirdiğimiz inancındayız. Ayrıca eser Teftazani'nin şerhleriyle zenginleştirilmiş, çoğu problemlerine, Akaid ilmi açısından cevaplar verilmiştir. Akaîd alanında, İslâm Kültürü'nün diğer alanlarında öz klasiklerimizin Türk Kültürü'ne kazandırılma çalışmalarında ilklerden olmuş ve benzeri yayınların müjdecisi olmuştur. Eseri, müslüman Türk halkına, millî rönesansın oluşmasında katkıda bulunması dileğiyle sunuyoruz.2[2]

Eserin İlk Baskısı İçin Takdim

İnsanları şahsiyet halinde birleştiren sosyal realitelerden bilisi, millet gerçeğidir. Millet ise biyolojik bir realite oluşundan ötede, bir. ideolojik birliktir. Millet realitesinin maddî bünyesi ve ideolojik yapısı, millet vakıasının iki görünüşünden ibarettir. Bir milleıin. tarihin karanlığına gömülmesi ve hayat sahnesinden çekilmesi, ideolojik yapının tahribi ile başlar ve tedbirleri alınmazsa, kat'î bir yokoluş ile sonuçlanır. Tarihin klasik tasnifi kabul edilecek olursa; ilk çağlarda yaşamış kavimlerden hemen hiç biri —bîri müstesna—, zamanımıza kadar gelebilmiş değildir. Ltilerin, bir devirler yaşadığını, sadece tarih kitaplarından ve bıraktıkları eserlerden anlıyoruz. Bu milletler ise. önce İnsanları millî şahsiyetleri etrafında toplayan, gözle görülmez ve fakat akıt için zaruri hayat temcilerini terketmiş ve yok oluşa giden karanlık yula yönelmişlerdir. İşle, insanları bir şahsiyet haline getiren ideallerin fışkı rdığı hayat pınarı kurursa; millet hayatı yavaş yavaş kaybolur, yerinde başka biçimde bir cemiyet ortaya çıkar.

Şu halde, milletlcrin hayat özü, milli kültürdür.

Ve düşmanların uzun vadeli çalışmalarla yıkmağa uğraşacağı temel, bu temcidir, yani kültürdür. Zira, insanlar hareketlerinde, münâsebetlerinde, şuurlarının ve şuur ötesinin tesiri altındadırlar. însnn sınırlımı tesiri altında tutan deflerler ise ferdin bağlı bulunduğu cemiyetin tarihi, an'ancsi. dııyıuısu ve inançlarının tümünden ibarettir insanları ve cemiyetleri bîr yok oluşa sürüklemenin müessir yolu. milletlerin hayat Özü olan ideolojinin fışkirdığı millî kültür pınarını kurutmaktan İbarettir,

Millî varlığımızı yok etmek İsteyen düşman güçlerin bu sinsi savaşına; milli kültürü yüceltmek, yaşatmak ve zenginleştirmekle cevap verebiliriz, işte bu maksatla, milletimizin kültürünü korumak, zenginleştirmek ve yüceltmek hareketine, «islâm înancının Temelleri» diyebileceğimiz, millî kültürün ana kaynaklarından birisi ile başlıyoruz. Bu, Akaiddir.

Milletimizin siyasî, ahlâkî, iktisadî ve askerî bütün problemlerini iyice bilmek; milletimizin ve milletlerin inanç, düşünce, hareket temelleri hakkında açık bir fikir edinmekle mümkündür.

Asrımızda bir münevverin, Japon san'atından, Hint felsefesinden bahis açma mecburiyeti (!) yanında, kendi öz kültürüyle pek alakadar olmayışı, ne derin bir kültür buhranına düştüğümüzü göstermez mi?

Millî kültür serisine; Türk milletinin, uğrunda dereler gibi kanını akıttığı mukaddes dinimizin temeli olan «Akaid» ile başlıyoruz. Millî kültürün ana mefhumları, «Milli Kültür Serisi» adı altında nakledilecektir. Otağ Yayınevi 19713[3]

Bismîllahirrahmanırrahîm
«Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahîm, Din Günü'nün sahibi ve mutasarrıfı olan Allah'a hamd olsun. (Ey Rabbimiz) Yalnız Sana ibadet ederiz, yalnız Senden yardım isteriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine, sapıklarınkine değil.»

Yaratılmışların en hayırlısı. Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)e, âline, ashabına, zevcelerine, zürriyetine ve bütün ehl-i beytine de salât ve selâm olsun.4[4]

Editör not: Kitabı edinilip, okunup, özümsenmesi duası ile...

2 yorum:

Ziyaretçi,  9 Kasım 2008 16:13  

Bayrak yayınlarının bu harika başyapıtı,şaheseri gerçekten milletimize büyük bir hizmet olmuştur.
Allah razı olsun...
Kuranın Aksiyon Öğretisi de harika
Herkese hararetle tavsiye ediyorum.
Muhterem Aykut EDİBALİden de ikinci cildinin yayınlanmasını bekliyorum...
Selam ve dua ile...

Ziyaretçi,  15 Ocak 2009 15:16  

Sözkonusu kitapta islamda bilgi kaynakları açıklanırken birinci sırada akıl,ikinci sırada hissi selim 3. sırada da doğru haber(Kur'an ve sünnet) ortaya konuyor.
Burdan da anlaşılacağı üzere islam aklı kulanmamızı ,hissi selim yani duyu organlarımızın bilgi kaynağı olduğunu ki duyu organlarımız deney,gözlem gibi bilimsel çalışmaları da ifade ediyor ve doğru haber Kur'an-ı Kerim ve Sünnet islamda bilgi kaynakları olarak ortaya konuyor.
Demek ki müslümanlar olarak aklı kullanır bilime gerçek değerini verir ve Kur'an ve sünnete teslim olmamız emredilmekte.
Bunu gerçekleştirdiğimizde de bizim için maddi yükseliş ve manevi yüceliş kaçınılmaz olur.
İslam dünyası,böyle bir uyanışı gerçekleştirme durumundadır.
Buna biz İSLAM RÖNESANSI diyoruz.
Kendi köklerimiz üzerinde çağın proplemlerini çözme çalışması.
Mehmet MUTLUOĞLU

Yorum Gönder

"Mücadele Birliği nasıl ki kurluduğu yıllarda sahabe iştiyakı, imanı, gayreti ile çalışmışsa; Bugün de hiç bir grup, parti, şahıs tekelinde değildir.

Bu teşkilatın tezgahından geçenler yine aynı kardeşlik duyguları ile birbirlerine bağlıdır. Bunu ifsad eden, arada husumeti yayanlar asla Mücadeleci olamazlar!"

Son Yorumlar

İman Et
Mücadele Et
Zafer Senindir!
Zafer Hakkın
ve Hakk'a inananlarındır!
Kopyalama hakları: GNU, GÖBL.